Ecstasy

Özellikle Dünya’da son zamanlarda adından sık sık söz ettiren bir uyuşturucu var; ECSTASY.

Kelimeextasy-800x445 olarak İngilizce’de ki ” X T C ” harflerinin yanyana okunmasına dayanmaktadır. Avrupa ve Dünya’da belli çevrelerin (Tecno-müzik dinleyen ve dinleten çevrelerin) kullandığı bu kelime toplu olarak Amfetamin türevlerinden olan MDA, MDE, MDMA ve buna benzer başka maddeleri kapsamaktadır.

Daha önceleri sadece MDMA maddesinin eşanlamlısı olarak kullanılan ” XTC ” artık günümüzde yetersiz kalmaktadır. Nitekim günümüzde “XTC” tabiri o uyuşturucu türünün özel kullanım biçimini tanımlamaktadır Kısacası Amfetamin türevi olan her türlü hapa o çevrelerce “XTC” denilmektedir.
Uygulamada gözlemlenen ve bilimsel olan ve olmayan yayınlarda Ecstasy konusunda tartışılan en büyük sorun, içeriğinin, diğer bir değişle bileşiminin kolay anlaşılamamasıdır.Nitekim tüketim biçimi olan ve ele geçirdiğimiz haplardan bunu anlamak oldukça zor olmaktadır.

Amfetamin:

—Kimyasal bir madde,
—Tam sentetik,
—Suni bir uyuşturucu olup;
—Kimyasal bir türevdir.
Kimyasal açıdan bakıldığında bir çok değişikliğin uyuşturucu imalatçıları tarafından yapılması mümkündür, ancak bu arada Amfetaminin temel yapısı aynı kalmaktadır.Günümüzde genel olarak kullanılan Amfetamin türevleri; MDMA, MDA, MDE, DOB ve MBDB’dir.
Amfetamin; uyuşturucu pazarı için özellikle yasadışındaki laboratuarlarda kimyasal ana maddelerden suni olarak elde edilmektedir. Kimyasal yapısı itibariyle, insanda bulunan uyarıcılardan Adrenalin ve Dopamine benzemektedir.

Uyuşturucu imal edenlerin amacı; bilinen uyuşturucu maddelerde kimyasal değişiklikler yaparak kanunla belirlenmiş denetim ve kontrol önlemlerini aşmaktır. Ancak bu arada art niyetli amaçları için ürettikleri hapların bağımlılık yapan etkisini kaybettirmemeye, hatta güçlendirmeye çalışmaktadırlar.

Amfetamin (Baz Amfetamin) kötü kokan, kolay ayrışan renksiz bir sıvıdır.Daha iyi dayanması ve kolay kullanımı için genelde tuz birleşimli (Amfetamin+Sülfat+Hidroklorür) olarak hazırlanmaktadır. En yaygın olarak beyaz ve pembe renkteki kristalize toz biçiminde yakalanmaktadır.Son zamanlarda Amfetaminsülfat bileşiminden oluşan haplar ve kapsülleri imal etme eğilimi yoğunluk kazanmıştır.

Amfetaminin uyarıcı etkileri bulunmaktadır ve müteakip ruhsal ve fiziksel tepkiler yapmaktadır:
-geçici güç artışı,
-enerjinin arttığının hissedilmesi,
-abartılı keyif hali,
-iştahsızlık,
-uyku ihtiyacının azalması,
-optik ve akustik haüsinasyonlar görme,
-huzursuzluk,
-gerginlik,
-kan basıncında ve vücut ısısında yükselme,
-kalp atışında yavaşlama,
-tek düze davranışlarda bulunma

MDA(3,4-Metilendioksiamfetamin):

İlaç bilimi açısından bakıldığında MDA maddesi hem Amfetamine hem de LSD’ye yakın bir maddedir.
MDA maddesinin etkisi alınan doza bağlıdır.Düşük dozlar genelde canlanma etkileri yaparken, yüksek dozdaki alımı halüsinasyonlara ve bozuk algılamalara yol açmaktadır.Kullananlarda madde alındıktan sonra artan bir iletişim kurma ihtiyacından bahsedilmektedir.
MDA da yanlış doz kullanımında ölümcül olaylar görülmektedir. 300 mg.’da uzun süreli bitkinlik halleri görülmekte olup,500 mg.’da ise ölüm gerçekleşmektedir. 1960’lı yıllarda A.B.D.’de MDA tüketimine doğrudan bağlanan ölüm olayları kayda geçmiştir.

MDMA(3,4 MetilenDioksi-N-MetAmfetamin):

MDMA yapısı itibariyle Metamfetaminin bir türevidir. Etkileri olarak bilinç artımı, artan algılama yetisi, keyfin değişmesi ve hareketlilik kazanma gösterilmektedir.Kullanılması neticesinde;
—mide bulantısı,
—şaşkınlık,
—konsantrasyon bozukluğu,
—düşünme ve konuşma da zorlanma, görülmektedir.

MDMA yüksek bir ruhsal bağımlılık potansiyeline sahiptir.

MDE(MetilenDioksi-N-Etilamfetamin):

MDE ye MDEA da denilmektedir. Zayıflatılmış yoğunlukta MDMA da ortaya çıkan etkilerin benzerini göstermektedir.
Kullanıcılarda; abartılı olarak görülen keyif hali çok kısa sürede depresyona dönüşebilmektedir.

MDE nin kullanılması orta halli bir ruhsal bağımlılığa yol açmaktadır.

MBDB (N-Metil-1-(1,3-BenzoDioksol-5-yl)-2-Butanamin):

MBDB maddesi MDMBA olarak da tanımlanır. MBDB diğer Amfetaminlerin tersine çok sonraları, 1986 yılında imal edilmiştir.Asli olarak Amfetaminlerin etki mekanizmalarını anlamak için kullanılmıştır.

Oldukça yeni bir madde olduğundan, etkisini tarif edecek çok az kaynak elde bulunmaktadır.Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde sinir yollarını tahrip ettiği gözlenmiştir.

DOB (2,5-DimethOxy-4-Bromamfetamin):

DOB maddesi MDA’da oluşan benzer halüsinasyon etkilerini ortaya çıkarmakta, fakat bu etkiler 100 kat daha kuvvetli bir yoğunluk ile kendini göstermektedir. Etkileme şekli; LSD ve Meskalin maddelerinkine benzemektedir. Etkisi yavaş ortaya çıkmakta ve etkisi süresinde kullanıcı hayali resimler görmektedir.

ECSTASY “XTC”:

KULLANIMININ BERABERİNDE GETİRDİĞİ POTANSİYEL TEHLİKELERİ, ZARARLARI VE öLÜM OLAYLARI:

Amfetamin ve açıkladığımız türevleri, vücut işlevlerini yoğun olarak etkileyen psikoaktif maddelerdir.Bu maddelerin asıl tehlikesi vücudun bilinçaltındaki koruma mekanizmalarını etkisiz hale getirmesindeki özelliğinde yatmaktadır.Böylelikle Amfetamin ve türevleri sadece yorgunluk hissini değil, açlık ve susuzluk hislerini de bastırır ve koruma mekanizmalarında arızalar oluşturur. Örneğin; olması muhtemel kas ağrısını bloke ederek insanın vücut sistemini yanıltır.
Ecstasy hapının kullanıldığı özel çevrelerin beraberinde getirdiği ortam bu maddelerin tehlikesini katlayarak artırmaktadır, nitekim bu uyuşturucunun kullanımı ile birlikte vücuda yapılan sürekli yüklemeler(dans ve seks gibi)asıl tehlikeyi oluşturmaktadır. Gelişen şartlara göre vücut mevcut ısısını kendi sisteminde düzenlemektedir.Vücut ısısı, uzun süreli ve yoğun dansın etkisiyle normal daha da yükselmektedir(42 ‘ olduğu görülmüştür.)Vücut, su içmekle dahi tekrar düzelemeyecek kadar büyük ölçüde su kaybına uğramaktadır.Bunun sonucunda kalp ve yüksek tansiyon sorunları, yüksek ateş ve şok etkileri görülmektedir.
Bunun yanı sıra; kalp ritminde bozuklukların ve merkezi krampların görüldüğü olaylar gerçekleşmiştir.

Kullanıcıların normal diye aldığı bir takım dozların hayvanlara verilmesiyle birlikte yapılan deneyler neticesinde hayvanlarda;

—Aşırı stres
—Saldırganlık
—Netice de ölüm gerçekleşmiştir!

Ecstasy hapını uzun süre kullanan bağımlılarda;
—Sinir hücrelerinde tekrar düzelmeyen hasarlar,
—Kas yapılarında arızalar,
—Vücudun doğal salgıları kana daha çok karışmakta buna bağlı olarak, karaciğer ve böbrekleri tıkayarak, bu organları işlemez hale getirdiği durumlar,
—Beyinde merkezi rahatsızlıklar,
—Yüksek tansiyonla beyin kanaması,
—Düşük tansiyonla bayılmalar hatta ölümler, görülür!

Bir diğer tehlikede; Ecstasy kullananlarda önceden bilinemeyecek sonuçların olma ihtimalidir. Bu maddeyi kullanan kişinin maddenin etkisin göstermesi ile birlikte o anki hisleri yoğunlaşır.Bu yoğunlaşma kişinin gün içinde ki yaşantısı ile doğrudan alakalıdır.Bağımlıda öldürücü depresyonlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlar bulunan ortamdaki; yüksek sesli müzik, lazerli ışıklar v.b. ile bağlantılı olarak birden de gerçekleşebilir!

Bir Cevap Yazın